25 Eylül 2006 Pazartesi

RESİMLER

Maydanoz hanımın

şimdiki hali







Lulu anne,

iki yavrusu

ve süt oğlu



Dayı kedi Kinkon









Küçük anne

ve ailesi






pamuk gibi





















Burada iki kedi var








son dört kedinin

annesi,

bütüün kedilerimizinbüyük anneannesi

(7 yaşında sanırım)


Aşkım

Yumak'ım,

bunun bir evi

var artık.

(yani sayıya

dahil değil)


Bu da yakında resmi sayıyı 17 yapma niyetinde olan ,Kardan adam!

1.Not=Dayı kedi, Lulu annenin kardeşi olduğu için dayıdır.Kabadayı anlamında kullanmadım o kelimeyi.Aksine en asil,en kibar ve terbiyeli kedim o. Bu ikisin ismini 5 yaşındaki yeğenim koydu.

2.Not=Resmi sayı ,benim herşeyleri ile ilgilendiğim kedi demek. Yoksa onların bitirmediği mamaları gelip yiyen kedicik çok,hemen kaçtıkları için gördüğüm zaman ortaya çıkmıyorum rahat yesinler diye.

22 Eylül 2006 Cuma

MAYDANOZ KIZIM


Merhaba

"Tarihi hiç unutmuyorum, 9 eylül 2005 den beri yaşamımda kediler önemli yer tutmaya başladı. (Bu resmi çektiğimizde benim onu bulduğum bir ay olmuştu.)

Benim hiç düşünmediğim, planlamadığım bir şeydi hayvan bakmak. Tamam eşim "veteriner", çok hayvanımız oldu, bahçede kocaman köpeğimizde var-çok sevdiğim- 35 günlükken geldiği içinde gündüz onunla ben ilgileniyorum.

Ama ben kendim olarak hayvanları aslında hep uzaktan sevmiştim, el sürmeye korkarak.

Daha öncede eşimin baktığı, ürettiği bir oda dolusu muhabbet kuşları da dahil olmak üzere annesinden ayrılan yavrular, kendileri bana yanaştı.

Sanki onlar beni seçiyor ilk önce, bende o sevgiye cevap veriyorum doğal olarak. Yani sevgi akışı-nın başlangıcı- inanın onlardan bana doğru oluyor.

Bu durum, hele kedi için inanmak zor olsa da böyle. :))

(Aslında bunda sır bir durum yok, anneleri ölmüş yavruları biberonla büyüttüğüm için beni anne zannediyorlar.işin doğrusu da oğlum artık 19 yaşında,ben de fena halde bebek özlemişim.)

Çok değer verdiğimiz bir büyüğümüz bana hep çok sert olduğumu söylerdi (Ben bunu pek kabul etmesem daha doğrusu edemesem de) Bu yönümün törpülenmesi, düzelmesi için bunları bana Allah yolluyor diye düşünüyorum.

Nitekim de artık herşeye pek kolay ağlar oldum.Birisinin evlilik haberini okuyorum ağlıyorum, bir başkasının doğum yazısını okuyorum ağlıyorum. Oğluma bir hikaye anlatıyorum ağlıyorum.

Bu hikayeyi yıllar önce okumuştum aklımda kaldığı şekliyle şöyleydi:

Musa Aleyhisselam zamanında bir hanım varmış çocuğu olmayan. Musa A.S Tur dağına Rabbi ile konuşmaya giderken önüne çıkmış :

"Ya Musa,Rabbime sorarmısın"demiş "ben çok cocuk istiyorum,benim kaderimde çocuk var mı?"

(biliyorsunuz Musa A.S. vahyi melek aracılığı ile değil, Tur dağında Allah-ü Teâla ile konuşarak alıyordu. Bu bildiğimiz biçim de kulaklarımız ile sesi duymaktan farklı olarak, bütün benliği ile O SESİ hissetmek şeklinde idi. Bu yüzden kendisine Musa Kelimullah da denirdi.)

Bu isteği yerine getiriyor mübarek peygamber, çocuğu olmayacağı şeklindeki cevabı kadına iletiyor.Kadın da kaderine razı bir şekilde boynunu büküp: "ben yine de dua etmekten vazgeçmiyeceğim " diye cevap veriyor.

Gel zaman git zaman, epey bir süre sonra Musa A.S. aynı yerden geçerken, o evin bahçesinde 3 küçük çocuğun oynadığını görüyor.merak edip sorunca o hanımın çocukları olduğunu öğreniyor. Kadın bir gün kapısına çok garip bir dervişin geldiğini, ona yemek yedirdiğini ve o garipten kendi için dua istediğini anlatıyor. o zatın da ellerini göğe doğru kaldırarak 3 defa"ver,ver,ver"diye dua ettiğini söylüyor.

Mus a A.S"Rabbi'min hikmetinden sual olunmaz"diyerek Tur dağına varıyor:

"Ya Rabbi" diyor: "Bu duayı eden kulun kimdir? Ben seni sevenlerin adlarının olduğu defterde ona rastlamadım."

"Ya Musa, bu kulum onların içinde değil. Benim kendim için yarattığım -BENİM SEVDİĞİM-kullarımın arasında idi. Onları sen de bilmezsin. Onlar naz makamındadır, onların isteğinin karşılığını hemen bu dünya da veririm." diye buyurur.


yazarken de ağladım yine..


Kedilerim başka yazıya..