3 Nisan 2008 Perşembe

Son yazı mühim mevzu...


Allah'ıma emanet olun.
Resimlerin devamı Flickr 'da...

-----------------------------------------------------------------
KURAN VE HADİS'LERDE HAYVAN HAKLARI:
"Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır, sonra hepsi Rablerinin huzurunda toplanırlar"
(En'am suresi:38)


Efendimiz (a.s.), abdest almak için hazırlandığı sırada kedinin abdest suyundan içmekte olduğunu görünce o içinceye kadar bekleyip, ondan sonra abdestini aldı. Orada bulunanlardan biri: "Ya Rasûlallah! Su necis olmadı mı?" diye sorunca: "Hayır, kedi aile efradından biridir. Hiç bir şeyi kirletmez." cevabını verir.

Üsame ibni Zeyd'e Peygamberimiz (s.a.v.): "Ey Üsame, acıkan "ciğer sahibi" her hayvan hususunda dikkatli ol! Kıyamet günü Allah'a şikâyet edilirsin." buyurmuştur.

Ashab'tan bir kısmının: "Ya Rasûlallah! Hayvanlara yaptığımız iyilikten dolayı bize ücrette mi var?" diye sorması üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) şu cevabı verir:
"Evet, her bir yaş ciğer sahibine yapılan iyilik için ücret vardır."(Buhari)

Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah(aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Bir adam yolda, yürürken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine: "Bu köpek de benim gibi susamış" deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti."

Bir diğer rivâyette şöyle denmiştir: "Fâhişe bir kadın, sıcak bir günde, bir kuyunun etrafında dönen bir köpek gördü, susuzluktan dilini çıkarmış soluyordu. Kadıncağız mestini çıkararak (onunla su çekip köpeği suladı). Bu sebeple kadın mağfiret olundu." (Müslim, Tevbe 155, (2245)

İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah(aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Bir kadın, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşerâtından yemeye de salmamıştı." (Buhârî)

Abdurrahman İbnu Abdullah, babası Abdurrahman (radıyallâhu anh)'dan rivâyet eder ki şöyle demiştir:

"Biz bir seferde Resûlullah(aleyhissalâtü vesselâm) ile beraber idik.Resûlullah bir ara bir ihtiyacı için yanımızdan ayrıldı. O sırada hummara denen bir kuş gördük, iki tane de yavrusu vardı. (Kuş kaçtı) yavrularını aldık. Kuşcağız etrafımıza yaklaşıp çırpınmaya, kanatlarını çırpıp havada inip çıkmaya başladı. Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) efendimiz gelince:
"Kim bu zavallının yavrusunu alıp onu ızdıraba attı? Yavrusunu geri verin!" diye emretti. Bir ara, ateşe verdiğimiz bir karınca yuvası gördü.
"Kim yaktı bunu?" diye sordu.
"Biz!" dedik.
"Ateşle azab vermek sâdece ateşin Rabbine hastır" buyurdu.." (Ebû Dâvud )

Peygamberimiz (s.a.v.); yolculuk sırasında mümbit bir yere uğranıldığı vakit, hayvanın sırtından inilerek otlardan hakkının verilmesini, otsuz yerlerden de süratle geçilmesini tavsiye etmişlerdir. Hz. Enes (r.a.): "Biz bir yerde mola verince, hayvanlarımızın istirahatını sağlayıncaya kadar istirahat etmezdik." demiştir.

Peygamber efendimizin herbiri birbirinden güzel uyarılarının sadece bir kısmını buraya alıntılayabildim.
Kaynaklar:

1 ve 2

28 Mart 2008 Cuma

Veda

Resim: Boynubükük bebekken
Biz yeni evli ve bahçeli 2 katlı evde oturuyorken eşim bir gün yavru bir köpek getirdi. Evsahibi adam ve oğlu çok sevindiler, bahçeye yuva yapıldı. Bir kulağı kesik şiddet görmüş bu yavruya "Garip" adını taktık.
Ev sahibesi hanım ise bana sürekli akıl verdi: "Bak kızım, eşin seni unutur, bundan böyle hep köpekle ilgilenir. Sen 2. planda kalırsın" dedi. :)
Hani yeniyiz ya, cicim, balım ayları yaa. Sabahleyin kapıda geçirdikten sonra, bir de pencereden el sallama faslı yapıyoruz. Bir sabah el sallıyorum, aa bizimki hiç pencereye doğru bakmadı bile. Köpeğin yuvasının olduğu tarafa bakarak... Gittiii.
"Sen görürsün akşama" dedim. "Zaten Aysel teyze bana demişti" dedim.
Bu sene Temmuz'a 22. seneyi tamamlamış olacağız inşallah ama o gün bugündür bizim klasik sloganımız oldu bu "Zaten Aysel teyze bana demişti" sözü.:))
Şimdilerde eşim bana söylüyor kedilerden dolayı. Yani ne o, ne ben Rabb'imin yarattığı bu "can"lardan vazgeçemiyoruz. :))
-----
Ama artık blog olayını ise kesin olarak bırakıyorum. Gerçi Aysel teyze bu konuda birşey dememişti. :P
Zaten diyemezdi çünkü o yıllarda bilgisayar uzay yolu dizilerinden yeni yeni çıkıp hayata karışıyordu. Böyle yaygınlaşacağını da pek tahmin etmiyorduk doğal olarak. :))
------
Sebepler çok ve çeşitli. Ama kısaca diyebilirimki, artık içime dönmeyi çok arzu ediyorum.
Hepinizle çok güzel günlerimizi paylaştık.Her bir arkadaşımı ayrı ayrı, tanıdığım için çok memnunum. Herkesten öğrendiğim farklı bir şey oldu, bloglar bana çok şey kattı kısaca. Bunun için bilhassa çok teşekkür ederim hepinize. Ve bu veda yazımda, varsa benim üzerinizde hakkınız, benden yana helal olsun. Hepiniz Rabb'ime emanet olun.

Resim: Melül Peter

14 Mart 2008 Cuma

Bizim kediler eşim hakkında ne düşünüyorlarmış, bir bakalım :)

Bizim pisiler eşime karşı nasıl bir tavır sergiliyorlarsa onu dile getirmeye çalıştım. :)
-Şu anda olanı olmayanı- hepsinin durumu bu şekilde idi.
(onunla hiç ilgilenmeyenleri yazıya sonradan ekledim.)
Huysuz cadı Maydanoz derdi ki....
"Ayol o benim kocam!
Bir de kumam var evde (bu ben oluyordum)
kendini "yürüyen yemek ağacı" zannediyor.
Ama olsun ben onu da çok severim.
Hem kuma gemisi bile yürür de
elti gemisi yürümezmiş." :))





Maydanoz'un oğlan bebeler:
Aaaay biz ona resmeeen aşığııız.
Ölürüz onun için.
O bizim 2. annemiiiz.




Dediğim dedik Lulu diyor ki:
Aay ay o çok tatlı okşuyor beni,
bayılıyoruuuum.







Romantik Julia diyor ki:
Hiih çok yakışıklı,
kedi olsa aşık olurdum ben ona.







Saf avcım Zıpzıp diyordu ki....:
Bazen sesi çok gür çıkıyor ama,
biliyorum o da benim yeşil gözlerime hasta.










Büyümeyen çocuk Boynubükük:Lüzumsuz bir adam!
Annem sevmiş bir kere, biz de katlanıyoruz işte.

Karakter sahibi Roka: O da kim? hatırlamıyorum??
Bir aşinalığım var gibi de ama????





Melek Wiky derdi ki:
Ooooy benim oyun arkadaşım, bütün dünyaaam,
een sevdiklerimden ve hep annemin yanında
gördüğüme göre de kardeşiiiim.





İhtiyar Annane kedi diyor ki:
Pencerenin önünde bir-iki hapşırdım, öksürdüm diye hemen coz coz iğneler yaptın bana. Verdiğin gayretle bak kızların içinde ilk önce ben evlendim. Bu sene yavruları annenin bahçeye değil sizin burada doğuracağım sanırım. Haberin var değil mi?




Kapris böcüğü Tekirhanım diyor ki:
Benim kadar hızlı pati sallayan tek yaratık!

(Bu Julia ve Zıpzıp'ın hala kendine el sürdürmeyen kardeşidir)




Bütün baba kediler:
Sen bize aşı yapamadığın için bahçede pek istemiyorsun.
Hem kocamanız, bir tanemiz 3 yavru kedinin yediği kadar yiyoruz diye kızıyorsun. Ama annemiz bize tavuğun arkasında bir de kuru mama veriyor. Oooooohh işte. :))







Melül Peter diyor ki:
(Bu kediyi nasıl baktıysam kız zannetmiş, gözlerini kocamaan açıp hayretle baktığı için de adını Heidi koymuştum. Oğlan olduğu anlaşılınca oldu adı Peter)

Beni "uyutmayı" reddettiğin için teşekkür ederim babacığım.
Ancak böyle uyuyabilsem de yaşıyorum ben.
Hatta Maydanoz teyzemin minik kızını kovalamaya bile başladım.:))
Not: uzuuun uzun yazdım bunu, sonra vazgeçtim......



----------------------------------------------------------
EKLEME: (Maydanoz'un tek kızını unutmuşum)
Nazlı Çıtçıthanım diyorki:
Amanın üşüttüğüm zaman bana yaptığı iğneler çok yakıcıydı.
Onun için sesini duyunca saklanıyorum hemeen.
Gündüz o yokken, eve girip biraz keyif yapayım istiyorum. O zaman da pis Peter beni rahat bırakmıyor. :(



Bunlar da Duman,Boncuk, Biyonik. Bunlar eşime sadece kafa okşatıyorlar. Başka yakınlıkları yok ona karşı. Hadi hatırları kalmasın istedim.:)
Biyonik kız Peter'in kardeşi, çook cazgır olduğu için ona bu adı koydum. :)))))) Sanırım artık o da hamile.

4 Mart 2008 Salı

Bahçelere geldi bahaaar,ama yeşil halı sermedi daha

Yeşil halı yok ama, sadece erik ağacı değil bütün ortanca ve şakayık ve filbahriler bile yaprak tomurcuklarını açtı.:(
Şu arka planda görünen yerlere saçılmış
pazar mallarını farkettiniz değilmi?
Efendim çocuklarım gidip o kumaşların üzerine yatıyormuş. Müşteriler de "ıııy" diyormuş.
( Yalnız genelde orada o tülcü yok.
Penyeler, havlu kumaşlar filan oluyor)
Aman aldıkları parçalar zaten hep yerlerde,
eve gidince yıkamak zorundasınız huu hanımlaaar??????


Çocuklarım deyince, oğlum geçen gün anlattı:
Yıllardır görmediğim bir ahbapla bir yerde karşılaşmış. Beni sormuş, "annen yine çalışıyor mu?" filan demiş.Bizimkinin verdiği cevap içimi ısıttı, sizinle de paylaşayım istedim.:)
"Yok artık çalışmıyor. Annemin mesleği annelik,ev hanımı denmesinden hiç hoşlanmaz. En zor iş olan anneliği yapıyor. Beni büyüttü, şimdi kabilesi var. Onlarla meşgul oluyor" demiş canım benim yaaa.
Bir de bana anlatırken sesinde hiç alay ya da kinaye yok, öyle sevgi dolu bir sesle anlatıyor ki eridim bittim ben. Ki normalde kedilerin çokluğundan şikayetçidir. O da alıştı demek.:))
Bugün de o okula giderken aynada kendimi anaam saçlarımın şekli bozulmuş görünce "aa oğlum söylesene saçlarını topla diye, ne korkunç olmuşum " dediim.
Baktı bana: " yooo çok güzelsin" dediiiiii.
Aşkım yaa, ben ölürüm senin içiiin.:)
Bak bunlarda bizim gibi anne oğul, şipşakçıya aile fotosu çektiriyorlar sanki. :)))

18 Şubat 2008 Pazartesi

Özlemişiz.:))



Kara gömüldüüüüük.:)
Bebelerim şaştı kaldı "bu neee?" diyor..P
Bu Boncuk.






Çok çok acıkıp habire mama yiyorlar,
afiyet olsun kuzucuklarıma.:))
Bunlar Gümüş, Tekin (kibarcık)
Duman, Çitlembik ve
arkaya doğru bakan
Julia'nın huysuz kız kardeşi Tekir.:))









Julia ise geçen sene de
kar görmüş ablaları olarak,
bana her zamanki gibi
"kucağınaaa,kucağınaaa"
diyor.:)






Boynubükük bey de bütün gün dışarıda
buncağızları yakalamaya çalıştı.
Umarım başaramamıştır.:(






Bu iki kara korsan ben
ve Çitlembik bey.:)
Ağaç ise mavi ladin.










Bu adam da bizim beye çok benziyor.:P
Ama ama ama, karşı kıyı nerde yahuu?
Biz ne zaman açık denize açıldık?
Yoksa beni yıllarca
burası bir körfez diye kandırdılar mııııı?:(
Ama ben orada doğup büyümüştüm hanii?

6 Şubat 2008 Çarşamba

Maydanoz'umun anısına......

Kısırlaştırma ameliyatından sonra kaybettiğim kızıma...

Geçen sene...Maydanoz'um bir yaşını geçmiş, pencereyi keşfetmiş. oturup ürkek ürkek dışarı bakmayı çok seviyor.
Akşam koltukta uyuyakalmışım. Saat 01.00. de gözümü açtım.
A Maydanoz kızım pencereye doğru patilerini dayayıp "aç" diyor. "Hadi çık bakayım yine" dedim, bende makinedeki çamaşırları çıkarıp astım. Döndüm kızımı içeri alayım diye, aaa aşağı atlamış. Bu hareketi hiç gece yapmamıştı, cesareti artmaya başlamış demek.

Ne etmeli "pisi pisi desem mi ki" dedim. Evin öbür yanındaki bütün kedilerim geldi bu yok. Bu bilmez ki pisi olduğunu, adını bile bilmez. Oğlumun adını kendi adı zanneder.:)

(sonraları onu camdan oğlumun adını seslenerek çağırdım hep, bu da oğlumu çıldırttı:P)

Yine bu camdan atlayıp, öbür cama çıkmıştır diyerek oğlanın odasına girdim. O da pc başında uyuyakalmamış mı?

Onu kaldırıp yatağına postaladım. Pc yi de kapatayım dedim fakat, ABD'de master yapan yeğenimiz MSN'de bizimkine selam vermiş, karşılığını alamamış. "Anneeem ne yapıyorsun iyimisin? muhabbet..." filan biraz yazıştık biz bununla.
Bir süre sonra dedim ki: "Oğlum kedim bahçeye kaçtı, gideyim bulayım şunu namus elden gidip torunlarım olmadan" :))
Işığı yaktım, bu bahçede bir kuytuda oturmuş kalmış. Şuradaki 2.kedi Asil dayımız da yanında pusuya yatmış,fırsat kolluyor.
Neyse Maydanoz hanımı içeri yolladım. Ama bahçedeki bütün pisiler ben "yürüyen yemek ağacını" yine yemek verecek sandılar. O arada akşam yemeğine gelmemiş olan annane kedi de gelmemiş mi? Diğerlerine kuru mama koydum. Annanenin ayrılmış olan tavuğunu rahat rahat hemen bahçenin önünde vereyim diye düşündüm. Ama nerdeee!

Bizimki her zaman yemeğini beni peşi sıra yürüterek kayınvaldemin bahçesindeki kendi kabında yer, gece gece yine hızlıca oraya gitmeye başlamaz mı?
"Kız duur, şurda yiyiver!"

Ih ıh o önde ben arkada.

Bu kadar mıyız sanıyorsunuz hayıııır!

Diğer bütün eskort kedilerim de arkamızda.
Gidiyoruz yolda ki, aramızda şu Zeytin köpeğin olduğu ev var ilk önce. Kayınvaldemin bahçeye de "batı" taraftan giriyoruz, yem kabı "doğu" tarafta.
Orasının yanı da deprem enkaz arsaları ve zifir karanlık ve ıssız. :(
Ve saat artık sanırım 02.00 yi geçmiş vaziyette.
Ev halkı uykuda, benim sokakta olduğumu bilen tek kişi Amerika'da. Başıma bir şey gelse yetişebilir mi acep.:P
Maydanoz hanım sayesinde böyle çok maceralar yaşadım ben.
Kızım sonra yavrularını ardiyede büyütürken dışarılarının kurdu; bütün erkek kedilerin ve hatta köpeklerin korkulu rüyası bile oldu.
Şöyle arkalarından saldırıp iki pençesini o gariplerin kalçalarına iki yandan saplıyıveriyordu. Zavallıcıklar acı içinde bağırıp neye uğradıklarını şaşırıyorlardı.
Hatta eve girmek canı istediği zaman bana seslenmenin "Maydanoz'casını" bile buldu.Bunun için tırnaklarını kullanıyordu. Şu 27 sn.lik videosunu iyi ki çekmişim. Sonuna doğru benim cama yaklaştığımı anlayıp girmeye hazırlanıyor.:)





Evlendi bir sürü kocası oldu.(En ortadaki Maydanoz)
Ama o içlerine en çok Şoşo'yu sevdi. Resmen ona aşık olup bahçede ona ne cilveler yaptı. Bakın.:)


(Şoşo ismini bir misafirimiz taktı. Boşnakça "şu adam" demekmiş. Biz ona bir türlü isim bulamamıştık. "İşte siyahı çok olan erkek kedi" derdik. Bu yüzden bu isim ona çok yakıştı.
Kendisi çok centilmen bir erkektir. Hiç bir kızı zorlamaz saldırmaz,sabırla kendi rızalarını bekler.Kızım da onun için ona aşık oldu işte.:) Benim bu kediye henüz hiç dokunamadığımda belirteyim yalnız.)
Doğan yavruların ikinci postasından olan bu oğlana, şimdi "Küçük Maydanoz'um" diyorum ben. Annesi en çok ta onu, ağzına alıp eve getirmek isterdi.NOT:Bu resimde büyük olan kedi Maydanoz, yavru K. Maydanoz.
Benim nerede ise bütün kedilerim "miyav" demiyor hiç. Hepsinin de cama gelince çıkardıkları, benim tanıdığım bir "ee ee" sesi var. Ama ilk defa geçen gün Küçük Maydanoz'um annesinin hareketini yaptı bize camda.
O an eşimin ve benim bittiğimiz andı...

30 Ocak 2008 Çarşamba

Google aramaları

(Koyu olan yazılar google'a yazılan sorular.Karşılarındakiler benim cevaplar)
kedi nerededir onun resmi : Google'dan değil camdan dışarı bakmalı :P
güzel kediler : Tam yerine geldin :))
köpeğinin başkasının elinden yemek yemesin : Bence de.. :)
maydonoz korumak : Yaramı ne deşiyooon? biz doğurganlığını kontrol ve koruma altına alalım istemiştik :(
lülü baci : He vallaa.
lulu bebek : Ohooo.. yakında torun torba sahibi olacak.. hangi bebek ?
küçük lulu fotoları : Malesef o zaman tanışmıyorduk kendisiyle.. mevcut değil :)
köşenin delisi: Linklerime bakınız.
köşenin delisi elif: aa bu direk bizzat Elif'imi arıyor.Linklere bak diyoz sana.
msn utanma işaretlerı : İşte bu imiş: :$
kedim hapşırıyor : Çok yaşasın emi? Biz de görelim hep beraber.:)
kedilerin cinsi, ve resmi olan kısa yazı : Ben çok ballandırıyorum ama idare edin artık :P
kediler ozgurluk : Kim alabilmiş ki ellerinden? peheeyyy...
kediler nasıl kaybolur : Ben de merak ediyorum. Boynuna bi kamera takıp izleyeceğim 24 saat
kediler güzel : Biz başka bişey mi deduk ?
paticikler : .blogspot.com :P evet tam üstüne bastın, burası. :)
yaman saliha :Yaman benek demek istedin herhalde, aramızda değil artık :(
yaklaşmayın deli raporu var resmi : Yakında mahallede ilan edilicem zaten.. kendi fotomu koyarım olur mu?
yağmur ve kedi fotoğrafları : Islanmalarına kıyamaam ki, nasıl resim çekeyim.. :(
tilkinin dönüp : Heh bizde öyle deyip döndük wordpressden.
siyah kedi izmir : İzmir'de Ruhsar'ımız var , o da beyaz.. :)
saliha ejder : Alev püskürtmesekte çenemiz yeter :P
rüyamda yılan doğurup tuvalete düştü : Hayra yormalı herşeyi..
rokanın resimleri : Kedi Roka mı? ot roka mı?
rokam : Nereden geliyo bu iyelik samimiyeti?? o beniiiimmm! :P
roka görüntüsü : boy boy var.. dolaşmak lazım bloğu Bir tanesi hemen altta..:)
resim üstüne kedi patisi : Hemen bi poz çekeriz .
popo yarası : Bunla dalga geçemedim.. Allahım şifa versin.
pencere maskotları : Benim bütün kedileeer. :))
kedi patisi resmi : Yakında bu çalışmayı yapmayı düşünüyoruz... Bizi izlemeye devam edin anacım.. baaaayy :P
devekuşu yumurtası ve örümcekler : evet devekuşu yumurtası örümceği ve ağını uzak tutarmış.. Bana da ısmarlasanaa :)
dejavu : Bu kelimeden gelinmesin diye vuuuuuuu diye uzatmıştık ama.. tutmamış :)
cepheden hikayeler : Burası kedi cephesi, aradığın bu muydu?
bir küçük mucize : onların hepsi mucize :)
benim kedim nerede : Bizim envanterde değil. :))
benim bir kedim var yumuk yumuk : Benim tam bin kedim var, yumuk yumuk
adapazarinda tok evler : diğer 80 ildeki aç evleri arasan da sevaba girsen :(
emziren hayvanlarla yazı : emziren Lulu ve Maydonozla makalelerimiz mevcut.. :)
kedi nezle ilacı : nane limon kabuğu bir güzel kaynasın aman
ha ha ha ha ha içine hatmi çiçeği biraz tere otu katasın
ha ha ha ha ha hatta biraz tarçın bir tutam zencefil(şaka haa, denemedim böyle bir şey)
kedi hamağı : kucakta keyiften hamak aramıyo keratalar..
kara kedi : uğursuzluk palavrasına inanma!
izmitte boncukcular : bütün boncuklu tabanca satanlara ölüüüüüüüüüüüüüüm! Çifte kırmayla kovalıcam :P
hamster yavrulari : Kedilerim pek sever kanımca, nihaohaho
happy çerkez : Happy Gürcü versek? (bu ben oluyorum)
hamile kediden niye akıntı gelir : Niyazi Gül'e sormalı (dedi oğlum, bu kim? dedim. Ata Demirer'miş.:P)
hamile kadının karnı nee zaman büyür : Bebecik büyümeye başladığı zaman :)
google giriş sayfasını uzattım geri nasıl çekerim : Nası uzattınsa öyle Google'a sormakta akıllıca çözüm.. Takdir ettim... Dedi yine oğlum.:)
gaziantepte hayvanat bahçesi varmış : Öyle dedi Aymenim..
en tatlı ve en güzel kediler : Tam yerine geldiniz efenim.. Buyrun..
çok çok çok çok : ne ne ne ne ?
annane resmi : Seni mi kırıcaz.. Koyarız bi boy fotosunu :)
(bak torunu Boynubükük'le koklaşırken. Oturan kedi bütün kedilerimin annanesidir.)

22 Ocak 2008 Salı

:(


Bayağı bir rahatsızım sevgili arkadaşlarım. Sizleri ziyaret de yapamadım, lütfen kusuruma bakmayın. Sizlere bu sevimli resimleri koyup durumumu haber vereyim istedim.
Üstteki resim Lulu'nun geçen sene süt çocuklarını ilk kabul ettiği an.:)


Bu pasaklı kızım Julia.:)



Bu teknolojik kedi de benim
şimdiki halimin aynını sergileyen Roka. :)

16 Ocak 2008 Çarşamba

Vah başıma gelenler!

Sen Ruhsar'ı yazarmısın kızım? Al sana işte!
Odaların kapısı kapalı zannedip rahat rahat otur!
Sen Boynubükük'le tv keyfi yaparken Lulu'da çekmecelerini bu hale getirir.

Eşim görüp haber verdi "gel buranın resmini çek" dedi.
Bir de bana diyor ki: "Kızma ona annesi, o bir kız. Bak hep kız çekmecelerini açmış!"
Ee o zaman bir de eşarp taksın bari! En çok o çekmeceyi boşaltmış, sanırım pis cadının cidden niyeti var. :)
Yalnız Lulu bu icraatinden sonra çok huzura kavuşmuş görünüyordu. :P

14 Ocak 2008 Pazartesi

Dejavuuu



Bu arada Ruhsar'cım yine geldi, bir ay kaldı gitti. Kendisini seyahat etmeyi beceren tek kedi olarak ilan ediyorum. Acaba haksızmıyım?
Gelince de kayınvalidemin evinde yeni alınmış gardrobu ve battaniyeleri farkederek daha uzun uzun kokladı. "Bunlar geçen sene yoktu" dedi.:))
Yalnız eve dönünce daha çok sevinmiş tabii, annesine "dolap kapaklarını aç çekmeceleri boşaltıp bayram yapayım" demiş. :))
Kayınvalidem de çok sevindi gidişine :P evi şartlamakla meşgul.:))
Yahu kadıncağız benim yüzümden kedi sevmez oldu, yanarım yanarım; buna yanarım. :(